Almanya’da Perakende’nin Evrimi: Türk Tekstil Zincirleri İçin Bir Fırsat Mı?
Geçtiğimiz hafta, Almanya’nın en prestijli perakende firması KaDeWe’nin iflas başvurusunda bulunması birçok Alman için şok edici oldu. Ancak bazıları için bu durum şaşırtıcı değildi. Peki, bu iflasın altında yatan gerçekler nelerdir ve Almanya pazarına giriş yapmayı düşünen tekstilciler için buradan çıkarılacak dersler neler olabilir?
KaDeWe’nin İflası ve Sektöre Etkileri
Eğer hayatınızın bir kısmı Berlin’de geçtiyse, KaDeWe sizin için önemli bir mağaza olabilir. Londra’daki Harrods ne ise Berlin için de KaDeWe odur. KaDeWe, Avrupa’nın en büyük ve dünyanın en önemli alışveriş merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir. 1907 yılında açılan bu ikonik mağaza, lüks tüketim mallarının, gurme yiyeceklerin ve en son moda ürünlerinin geniş bir yelpazesini sunarak şehrin sosyal ve kültürel hayatında merkezi bir rol oynamaktadır.
Berlin’in batısında, şehrin en işlek caddelerinden birinde yer alan KaDeWe, Berlin Duvarı’nın şehri ikiye böldüğü dönemlerde bile Batı Berlin’in zenginliğinin ve refahının bir sembolü olmuştur. KaDeWe, sadece bir alışveriş noktasından çok daha fazlasını temsil ederek, uluslararası ziyaretçileri ve yerel halkı bir araya getiren, kültürel etkileşim ve ekonomik canlılığın bir merkezi olarak önem taşımaktadır. Peki müşterisi genelde orta üst ve üstündeki gelir grubundan ve yaş olarak 30 yaş üstüne daha çok hitap eden, bu mağazanın iflasını istemesi ne anlama gelir?
Alman Perakendeciliğindeki Değişim
Almanya’daki uzmanlar bu durumu genellikle “geçmiş kira borçlarından kurtulma stratejisi” olarak değerlendirse de, sorun artık daha geniş kapsamlıdır. Almanlar için mağazacılık önemli bir endüstridir. Kişisel bir örnek vermek gerekirse, annem 1970’lerde Almanya’da lise eğitimi sırasında mağazacılık ve özellikle vitrin tasarımı üzerine meslek lisesinde okudu. Mağazacılık önemli bir iş dalıydı ve vitrinden raf yerleşimine, müşteriyle ilişki kuracak satışçısından hatta havalandırmacısına kadar her detay ayrı bir uzmanlık alanıydı. Burada ciddi bir nüfus eğitim aldı. Bu nüfus için mağazacılık bitiyor demek biraz zor. Ancak mağazacılığın geçmişten alışılagelmiş hali artık sona eriyor gibi görünüyor.
E-Ticaretin Yükselişi: Online ve Fiziksel Alışveriş Tercihleri
Alman Federal İstatistik Ofisi’nin ön verilerine göre, Almanya’da perakende sektörünün geliri önceki yıla göre yüzde 3,3 oranında azaldı. Bu durum, özellikle e-ticaretin yükselişiyle birlikte, sektör için kaygı verici bir gelişme. Ancak, bu genel küçülmenin aksine, tekstil sektörü 2,9 oranında reel büyüme ile de dikkat çekiyor.
Eurostat verilerine göre, bitmiş tektil ürünlerinin yıllık satışında online’ın 2024 yılında %42’lik bir paya sahip olması bekleniyor; bu rakam pandemi öncesi %27 idi. Pandemi sırasında bu oran %38’e fırlasa da, hayatın normale dönmesiyle bu rakam en dibi gördüğü 2021’de bile %35’e düştü.
2023 Yılında Online Tekstil Alışverişi Tercihleri
Mevcut durumu daha iyi anlamak için 2023 yılıyla ilgili bir kaç veriye bakmak yerinde olacaktır. 2023 yılının 3. çeyreğinde yapılan Klarna ve Nevanın araştırmalarına göre, insanların %47’si online tekstil alışverişi yaparken, %25’lik bir kısmı mağazadan alışverişi tercih etmiş 3. Çeyrek okula dönüş evresi olarak sektör için önemli bir dönem.
Bu online alışveriş trendinde en önemli rolü Zalando oynuyor. Zalando, çeyreklik cirosunu 3 milyar Euro’ya kadar çıkarabilmiş bir firma olup, 2022 yılında 260 milyon sipariş almıştır. 50 milyon civarında aktif kullanıcısı bulunan Zalando, tekstil firmaları için büyük fırsatlar sunmaktadır. Almanya’da Amazon, e-bay ve Otto’nun ardından 4. Sırada en çok tercih edilen online alışveriş sitesi durumundaki ilk üçün herseyini satıldığı pazaryerleri olduğunu ve beşincinin de Almanya’da online alışverişi en çok tercih edilen elektronik ürünlerin en büyük satış zinciri mediamarkt olduğunu düşünürsek bulunduğu yer çok hayatidir. Ayrıca statista verilerine göre diğer online sitelerinin müşterilerine göre daha yüksek gelirli müşterileri de cezbedebilme kapasitesi var. Müşterilerinin %30’u çekirdek aile ki bu satışta çok önemli bir fırsat. Zalando ile ilgili o kadar çok veri varki vurada hepsine yer versek liste uzar gider ama görünen o ki Zalando Türk tesktil zincirleri için altın yumurtlayan bir tavuk.
Burada tabii mağazaların kendi sitelerinin olması çok önemli ama satın alma sonrası deneyiminden emin olduğu için kullanıcılar daha çok bildiği pazaryerlerinden satınalma yapmayı tercih ediyor. Müşteri memnuniyeti açısından Bitkom verilerine göz attığımızda görüyoruz ki Zalando gibi uluslararası alışveriş platformlarının Almanlar için tercih oranı %80’ken yerel perakendecileri tercih edenler %23 oranında kalıyor. Burada rakam kafanızı karıştırmasın ikisini de tercih edenler de var. Sosyal medya platformlarının üzerinden alışverişi tercih edenler ise %10’da kalıyor. Bu noktada en mantıklısı Zalando üzerinden tanınırlık sağlayıp kendi sitenize çekecek doğru bir pazarlama yolculuğu gibi görünüyor.
Türk Firmalarına Öneriler
Türk firmaları, Almanya pazarına girmeyi düşünüyorlarsa, stratejilerini dikkatli bir şekilde planlamalıdırlar. Türkiye’deki alışkanlıklarla Almanya’da mağazacılık yapmaya çalışmak başarısızlıkla sonuçlanabilir. Alman pazarına girmek için güzel bir dönem olabilir, ancak “nasıl” yapılabileceği iyi düşünülmelidir. Türkiye’deki alışkanlıklarla girecekleri bir pazar değildir Almanya. Dahası eskiden alışkanlık üzerine Türk mahallelerinde mağaza açmak veya bir distribütör bulup markanızın kaderini ona bırakmak artık eskisinden bile kötü bir tercih. Marka sizin en büyük değeriniz. Onu harcamayın. Profesyonellerle çalışın ve gereken yatırımlardan kaçınmayın. Ardından Alman pazarında başarılı olmuş bir tekstil firması Avrupa’nın geri kalanının tozunu attıracaktır. Şimdiden başarılar…
Marker Groupe’un sağladığı hizmetler hakkında bilgi edinmek için bizimle MarkerGroupe.com web sitesi üzerinden veya [email protected] e-mail adresi üzerinden iletişime geçebilirsiniz.